Rabbim, cümlemizi sevdiği kullurından eylesin. Mahlûkâta Hâlık’ın nazarıyla, rahmet ve şefkat nazarıyla bakacak bir kıvâma gelecek. İnfakta takvâ işte bu.

Rabbim, cümlemizi sevdiği kullurından eylesin.
Mahlûkâta Hâlık’ın nazarıyla, rahmet ve şefkat nazarıyla bakacak bir kıvâma gelecek. İnfakta takvâ işte bu.
Komünistler; -Mal toplumundur.- kapitalistler de; -Mal fertlerindir.- derken İslâm ise; -Mal Allah’ındır. Kul ancak emânetçidir. Her şey kulun tasarrufuna geçici olarak emânet edilmiştir.- demekte ve hakkı teslim etmektedir. Bu ölçüde emânetçinin ne israf etmeye ne de cimrilik etmeye hakkı vardır.
İnfakta takvânın ölçüsü “…Sadakaları Allah alır…” (Tevbe, 104) âyet-i kerîmesini hatırdan uzak tutmamaktadır. Kimseden iltifat, alâka beklemeden, şöhretten uzak durarak, nefsi araya sokmadan -/lillâh/ yâ Rabbî Senin için- diyerek… İşte sadaka ve zekâtta takvâ ölçüsü.