Hayatın kıymeti nedir ? Neyle ölçeriz ? Zor bir soru. Kimine göre evlattır, torun. Kimine göre makamdır, mal. Kimine göre sıcak bir taş çorba, sevimli bir gülücük. Velhasılı yüzlerce, binlerce cevap... Cevaplar insanlığın, insanlığımızın halidir.

Hayatın kıymeti nedir ? Neyle ölçeriz ? Zor bir soru. Kimine göre evlattır, torun. Kimine göre makamdır, mal. Kimine göre sıcak bir taş çorba, sevimli bir gülücük. Velhasılı yüzlerce, binlerce cevap... Cevaplar insanlığın, insanlığımızın halidir.
Her daim dosdoğru olamıyoruz. Kırıyoruz, döküyoruz. Bazen yanılıyor bazen de eksik yapıyoruz..
Evet eylem de hata yaparız, hatta yanlışta. Lakin niyetimiz doğru olmalı. Niyeti kaybetmek, insanlığımızı kaybetmektir. Kaybolan ise dünyamızdır, ahiretimiz...
Soruma tekrar dönecek olursam,
hayatın kıymeti, Rabb'imizin mağfiretine mazhar olabilmektir. Mazhariyet ise hem dil ile hem de eylem ile yaşamaktır.
Hayatın kıymeti nedir ? sorusu bizim istikametimiz, akıbetimizdir.
"Rabbimiz Allah’tır" deyip de dosdoğru çizgide yaşayanlar, işte onların üzerine melekler şu müjdeyle inerler: "Korkmayın, kederlenmeyin, size vaad olunan cennetle sevinin! (Fussilet 30 )
Biz, dünya hayatında da âhirette de sizin dostunuzuz. Orada, çok bağışlayıcı, çok merhametli olan Allah’tan bir ikram olarak sizin için canınızın çektiği her şey bulunacak, yine orada umduğunuz her şeyi elde edeceksiniz."
( Fussilet 32-32 Diyanet İşleri Başkanlığı )
Ramazan muştumuz, istikametimiz olsun. Allah'a emanet olunuz.